22 Ocak 2014 Çarşamba

Şeyler, üzerlerine yapıştırılan anlamlar ve olasılıklar

Şeyin, bir şeyden çok daha fazlası oluşu; insanların, toplumların o şeylerin üzerine yapıştırılmış anlamlar nedeniyle son bulması, yok oluşu.

Şeyler, üzerlerine yüklenen anlamlarla yapı, şekil değiştirirler. Üzerlerine yapışan kavramlar o şeyleri aslında olmaları gerekenden daha hayati, daha asil, daha gerçekçi ya da daha üzücü yapabilirler.

Bu üst değerler, kavramlar, anlamlar yönetir hayatlarımızı...Bir sembol için yaşarken bir diğeri için ölebiliriz düşünmeden. Ve aslında ne için öldüğümüzü anlamayız bile.

Bu üst anlamlar yeniden yaratılabilir, yeniden şekillenebilir. Böylece yeni bir gerçeklik, yepyeni bir biçimde bir kez daha hayat bulabilir. Ta ki kendi katillerini yetiştirip günün birinde yeni bir gerçekliğe teslim oluncaya dek...

Günümüze kadar ulaşan fikirlerin, inançların, gerçekliklerin en büyük başarısı uğruna savaşacak insanlar yaratabilmesi olmuştur. Insanlar bu konuları kendi davaları haline getirdikleri için kavramlar yaşamayı sürdürmüştür inatla

Ancak ne var ki tüm değerler, üst anlamlar;
bahsi geçen anlamların içi boşalınca çöküşe geçer, zamanla da yok olurlar....


Şeyler, nasıl gerçek olur?                          

Bir ortak gerçekliğin, üst anlamın yaşamasının ön koşulu anlaşılır, kabul edilebilir oluşudur. Bunun da öncesinde bahsi geçen kavramlar, yeni şeyler 'olası' olmalıdır. Inandırıcı olmayan şeyler her zaman 'daha zor' gerçekleşirler. Sadece bir grubun ya da kişinin anlamlandırabildiği fikirler o kişilerle birlikte ölmeye mahkumdur. Tabii 'bilinmeyen' üzerine konuşuluyorsa bunlar bir sorun teşkil etmez. Bu alanda her şey olasıdır. Her şey gerçekleşebilir. Yeter ki o şeye, o yeni anlama, düşünceye, yaklaşıma inanacak insanlar; ve o insanları inandıracak, herkesin dilinden konuşan bir kanı önderi olsun.

Ama varolan gerçekliği bükmeye çalışıyorsanız, olası gerçekliklerin en yakınından girmek en mantıklısı olacaktır.