17 Ağustos 2013 Cumartesi

Içindekiler 01. yap

yap, 

çünkü yapmazsan daha fazla içine dönecek, 
daha fazla düşünecek, yapmadığın şeyler için pişman olacak, 
şüphelerini gideremeyecek (çünkü başkalarının sözlerini gözü kapalı kabul etmeyi reddeden sistemlerimiz var)* ve hep aynı soru işaretlerinin yaratacağı küçük cehennemde kalacaksın. 

yap, 
çünkü ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.... 
dahası sen de bakmazsın...
o yüzden kendine inanamıyorsun. çünkü yapılmışı yok. 
çünkü "evet, bu şundan güzel" diyemiyorsun şu anda. 
halbuki, yapmaya başlayınca, milyonlarca alternatifi olan bir yola girip, aldığın yoldan memnun kalmazsan istediğin anda şeridi değiştirebileceksin. 

yap, 
çünkü yaparken her şey düşündüğünden farklı olacak. 
şu anda detayını belirleyemediğin bir çok konu o zaman anlam kazanacak. 
ve yapmanın, düşünmekten sonra değil, onunla beraber yürüyen bir süreç olduğunu anlayacaksın... 
sorunları çıplak gözle algılayabilmenin ne kadar önemli olduğunu. 
gerçek sorunlar, sen planını gerçek hayata aktarmadan ortaya çıkmayacak, çıkmazsa da çözülmeyecek…o yüzden yap. 

(bence yapmanın önündeki en önemli engellerden biri bu sorunlar. öngörüp nasıl çözeceğimizi bilmediğimiz, öngörüp nasıl çözeceğimizi bildiğimiz halde iş oldukları için haz etmediğimiz ve öngörmeyip ağzımıza sçacağını tahmin edip ne olacağını kestiremediğimiz şeylerin bileşkesinin uzaktan bakınca bir dağ gibi görünmesi. biraz daha ağırdan almanın davetiyesi gibi. ama sorunlar, çok yakınlarına geldiklerinde bir dağ gibi görünmüyorlar. etrafında çok sevdiğin şeylere bak... hepsi "yapılabileceğinin" kanıtları. ) 

yap, 

çünkü daha yapman gereken çok şey olacak. 
çünkü o beyin düşünmeyi bırakmayacak. 
yürüdüğün yol, hiç bitmeyecek. 

yap, 

çünkü yaptıkça kendini tanıyacak, 
tanıdıkça daha farklı yapmaya başlayacaksın. 
farkına bile varmadan, kendini anladığın, kendini anlattığın bir hikayeyi yazacaksın. 

o yüzden yap, 

sevelim, nefret edelim, anlatalım, konuşalım. 
sonra daha iyisini yapalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder